Çeviriler Sureler
TÜRKÇE, E.HAMDi YAZIR

15 - Hicr

Bismillahirrahmanirrahim

 
1Elif, Lam, Ra. Bunlar işte sana Kitabın ve gerçekleri açıklayan bir Kur'an'ın ayetleridir.
 
2Bir zaman gelecek, küfredenler, müslüman olsaydılar diye arzu çekecekler.
 
3Bırak onları, yesinler, içsinler, keyif sürsünler ve emel kendilerim oyalasın; sonra bilecekler!
 
4Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.
 
5Hiçbir ümmet, ecelin! ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
 
6Bir de Onlar: "Ey kendisine kitap indirilmiş olan, sen mutlaka delisin!
 
7Eğer doğru söyleyenlerden isen, getirsene o melekleri bize!" dediler.
 
8Biz, o melekleri ancak hak ile indiririz ve o zaman, onlara göz açtırılmaz.
 
9Şüphe yok ki, o Kur'an'ı Biz indirdik. Biz; her halde onu muhafaza da edeceğiz!
 
10Yüceliğime andolsun ki, senden önce, geçmiş topluluklar içinden de peygamberler gönderdik.
 
11Ve onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
 
12Biz böylece suçluların kalplerine sokarız onu.
 
13Geçmiş milletlerin basına gelenler önlerinde geçmişken yine de ona iman etmezler.
 
14Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalardı: "Herhalde gözlerimiz döndürüldü; belki de biz büyüye tutulmuş bir topluluğuz." diyeceklerdi.
 
15"Gözlerimiz perdelendi, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır" derler.
 
16Şanım hakkı için biz, gökte burçlar yaptık ve onu seyredenler için süsledik.
 
17Bir de onu lanetlenmiş her şeytandan koruduk.
 
18Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa, onu da parlak bir alev takip etmektedir.
 
19Yeri de döşeyip yaydık, ona ağır baskılar bıraktık ve onda ölçütü herşeyden bitirdik.
 
20Orada size ve sizin rızıklarını vermediğiniz kimselere geçim yollan sağladık.
 
21Hazineleri, Bizim yanımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Fakat Biz onu, ancak belirli bir ölçü ile indiririz.
 
22Bir de aşılayıcı rüzgarlar gönderdik de gökten bir su indirip sizi onunla suladık. Onu depolarda tutan da siz değilsiniz.
 
23Her halde Biz, kesinlikle hem hayat verir, hem öldürürüz. Hepsine varis de Biziz.
 
24Andolsun ki içinizden öne geçmek isteyenleri de geri kalmak isteyenleri de bilmekleyiz.
 
25Muhakkak Rabbin onları hep toplayacaktır. Gerçekten O, hikmet sahibidir, herşeyi bilendir.
 
26Gerçekten Biz, insanı kuru bir çamurdan, biçimlendirilmiş bir balçıktan yarattık.
 
27Cini ise, daha önce zehirleyici şiddetli ateşten yaratmıştık.
 
28Ve düşün o vakti ki, Rabbin meleklere: "Ben, kuru bir çamurdan biçimlendirilmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım.
 
29Bunun için, Ben onu muntazam bir insan kıvamına getirip içine ruhumdan üflediğim zaman, derhal onun için secdeye kapanın!"
 
30Bunun üzerine bütün melekler hep birden secde ettiler.
 
31Ancak iblis, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.
 
32Allah : "Ey iblis, sen neden secde edenlerle beraber olmadın?" dedi.
 
33İblis: "Benim, kuru bir çamurdan, biçimlendirilmiş bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmem olacak şey değildir!" dedi.
 
34Allah : "O halde çık oradan; çünkü sen, artık kovulmuşsundur!
 
35Ve bu lanet ceza gününe kadar üzerindedir." dedi.
 
36İblis: "Ey Rabbim, öyle ise, bana onların kabirlerinden kaldırılacakları güne kadar mühlet ver!" dedi.
 
37Allah: "Haydi, sen bilinen zamanın gününe kadar mühlet verilenlerdensin!" dedi.
 
38"Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."
 
39İblis: "Ey Rabbim, beni azdırmana karşılık yemin ederim ki. kesinlikle ben yeryüzünde onlar için tezyinat yapacağım ve hepsini azdıracağım!
 
40Ancak içlerinden ihlasa erdirilen kulların haric!" dedi.
 
41Allah: "Bu, "Garanti ederim." dosdoğru bir cadde." dedi.
 
42Gerçekten senin, benim o kullarım üzerinde hiçbir hakimiyetin yoktur; ancak, azgınlardan sana uyanlar bunların dışındadır.
 
43Kesinlikle bunların topuna va'dedilen yer, cehennemdir.
 
44Onun yedi kapışı vardır. Her kapıya, onlardan bir grup ayrılmıştır.
 
45Ebette takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlar içinde olacaklardır.
 
46Rahatlık ve güvenlik içinde girin onlara!"
 
47Sinelerindeki kinleri soymuşuzdur, köşkler üzerinde kardeşler olarak karşı karşıya oturacaklardır.
 
48Orada kendilerine hiçbir zahmet dokunmaz; onlar, oradan çıkarılacak da değillerdir.
 
49Kullanma haber ver, benim gerçekten çok bağışlayan ve merhamet eden olduğumu;
 
50bununla birlikte azabım da acı bir azaptır.
 
51Bir de onlara, İbrahim'in mİsafirlerinden sözet!
 
52Onlar, onun yanma girdiklerinde "Selam!" dediler. İbrahim: "Biz gerçekten sizden korkuyoruz!" dedi.
 
53Onlar: " Korkma, sana ilim sahibi bir oğul müjdeliyoruz." dediler.
 
54İbrahim: "Beni mi müjdelediniz, bana ihtiyarlık gelip çatmışken artık beni neye dayanarak müjdeliyorsunuz?" dedi.
 
55Onlar: "Biz seni gerçek şeyle müjdeledik; onun için ümidini kesenlerden olma!" dedi.
 
56İbrahim: "Rabbimin rahmetinden sapıklığa düşenlerden başka kim ümidini keser?" dedi.
 
57İbrahim: "Rabbimin rahmetinden sapıklığa düşenlerden başka kim ümidini keser?" dedi.
 
58Onlar: "Haberin olsun, biz suçlu bir topluluğa gönderildik.
 
59Ancak, Lut ailesi başka; biz onların hepsini kesinlikle kurtaracağız.
 
60Yalnız karışı hakkında karar verdik; O, muhakkak kalacaklardandır.
 
61Elçiler Lut ailesine geldikleri zaman,
 
62Lut: "Siz, gerçekten ürkülecek bir topluluksunuz." dedi.
 
63Onlar:"Hayır, biz sana onların şüphe edip durduklarım getirdik.
 
64Sana gerçekle geldik, emin ol biz doğru söyleyenleriz.
 
65Hemen gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar, sen de arkaları ndan git, içinizden hiçbir kimse arkasına bakmasın ve emrolunduğunuz yere geçin gidin!"
 
66Ona kesin olarak şu emri vahyettik: "Sabaha çıkarken şunların arkaları katiyyen kesilecek."
 
67Şehir halkı da haber alıp keyifte gelmişlerdi.
 
68Lut onlara:"Aman ha, onlar benim konuklarımdır; artık beni rezil etmeyin.
 
69Allah'tan korkun, beni utandırmayım" dedi.
 
70Onlar: "Biz sana aleme karışmayı yasaklamadık mı?" dediler.
 
71Lut: "İşte şunlar kızlarım, eğer yapacaksanız!" dedi,
 
72Resulüm, ömrüne yemin ederim ki, gerçekten onlar, sarhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı.
 
73Derken, güneş doğmaya başlarken onları, o sayha, korkunç ses tutuverdi.
 
74Derhal şehirlerinin üstünü altına getirdik ve balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık üzerlerine.
 
75Elbette bunda düşünce ve anlayışı olanlara deliller vardır.
 
76Ve o harabe yol üstünde duruyor.
 
77Kesinlikle bunda imanı olanlar için bir ibret vardır.
 
78Gerçekten Eyke halkı da zalim kimselerdi.
 
79Onlardan da intikam aldık, kişi de apaçık önde bulunuyorlar.
 
80Gerçekten Hicr halkı da peygamberleri yalanladılar
 
81Biz onlara ayetlerimizi vermiştik, fakat onlardan yüz çeviriyorlardı.
 
82Dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı.
 
83Bunları da sabahleyin korkunç ses tutuverdi.
 
84Kazanmakta oldukları şeylerin kendilerine hiç taydaşı olmadı.
 
85Öyle ya, Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri, ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık ve şüphesiz o saat mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara iyi davran.
 
86Çünkü senin Rabbin, herşeyi yaratan, herşeyi bilendir.
 
87Andolsun ki, sana namazlarda tekrarlanan yedi ayeti = Fatiha'yı ve Yüce Kur'an'ı verdik.
 
88Sakın, o kafirlerden bir takımlarını zevkyab ettiğimiz şeylere göz atma, onlara karşı üzülme ve müminlere kanadım indir.
 
89Ve de ki:"Benim o apaçık uyarıcı ben!"
 
90Tıpkı o taksim edenlere indirdiğimiz gibi.
 
91O Kur'an'ı kısım kısım ayıranlara.
 
92Rabbin hakkı için, Biz onların hepsine mutlaka ve muhakkak bütün yaptıklarını soracağız.
 
93Rabbin hakk için, Biz onlarn hepsine mutlaka ve muhakkak bütün yaptklarn soracaz.
 
94Şimdi sen ne ile emrolunduysan, kafalarına çatlat ve Allah 'a ortak koşanlara aldırma!
 
95Herhalde Biz, o alay edenlerin hakkından gelmek için sana yeteriz.
 
96Allah ile birlikte başka bir ilah edinen o herifler bilirler geleceği.
 
97-Andolsun ki, onların sözlerine gerçekten içinin sıkıldığını biliyoruz.
 
98O halde Rabbine hamd ile teşbih et ve secde edenlerden ol!
 
99Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et!
 
 
ReadTheQuran.org