Çeviriler | Sureler |
TÜRKÇE, E.HAMDi YAZIR | |
54 - Kamer | |
Bismillahirrahmanirrahim | |
1 | Yaklaştı kıyamet, ay yarıldı! |
2 | Hala bir mucize görseler, yüz çevirip: "Süregelen bir sihir!" derler. |
3 | Yalan dediler, arzularına uydular. Halbuki, her iş (Allah takdirinde) yerini almıştır. |
4 | Andolsun ki, onlara kötülüklerden vazgeçirici haberleri de içeren kıssalar geldi! |
5 | Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor. |
6 | Sen de onlardan yüz çevir ki, o gön çağırıcı görülmedik korkunç bir şeye çağırır. |
7 | Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar. |
8 | Çağırana koşarak, kafirler: "Bu çok çetin bir gündür!" derler. |
9 | Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı; o kulumuza yalancı dediler, delidir, dediler; çok incittiler. |
10 | O da sonunda Rabbine dua etti: "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" dedi. |
11 | Bunun üzerine göğün kapılarını şakır şakır dökülen bir su ile açtık. |
12 | Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti. |
13 | Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık, |
14 | gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere. |
15 | Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var ki, |
16 | azabım ve uyarılarım nasılmış! |
17 | Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var? |
18 | Ad kavmi de yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu? |
19 | Çünkü üzerlerine uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik. |
20 | İnsanları, kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yoluyordu. |
21 | Bak nasılmış azabım ve uyarılarım? |
22 | Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var? |
23 | Semud da o uyanları yalanladılar, |
24 | Şöyle dediler: "İçimizden bir insana mı uyacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır, ateşlere yanarız! |
25 | "O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!" |
26 | -İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler. |
27 | "İşte Biz onları imtihan etmek için o dişi deveyi salıyoruz; onun için onları gözet ve sabırlı ol!" |
28 | Onlara haber ver ki su aralarında nöbetleşe taksim edilmiştir. Herkes suyu sırasına göre alacaktır. |
29 | Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar, o da silaha sarıldı ve ayaklarını çırptı (biçti). |
30 | Fakat bak nasıl oldu azabım ve uyarılarım? |
31 | Çünkü Biz üzerlerine tek bir sayha gönderiverdik; ağılcı çırpısı gibi kırılıp dökülüverdiler. |
32 | Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var? |
33 | Lut'un kavmi o uyarılara yalan dediler. |
34 | Biz de üzerlerine taşlar yağdıran (kasırga) gönderdik. Yalnız Lut ailesini bir seher vakti kurtardık, |
35 | Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız. |
36 | Andolsun ki (Lut) tutuşumuzun şiddetini kendilerine ihtar da etmişti. Fakat o ihtarları kavga ve şüphe ile karşıladılar. |
37 | Ve onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik (kör ettik) ve: "Tadın bakalım azabımı ve uyanlarımı." dedik. |
38 | Andolsun ki, kendilerini kararlı bir azap bir sabah bastırıverdi. |
39 | "Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımı!" |
40 | Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var? |
41 | Andolsun ki, Firavun' un ailesine de uyarıcı peygamberler geldi. |
42 | Ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü birine yaraşır bir tutuşla alıverdik. |
43 | Sizin kafirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa (önceki) kitaplarda sizin için bir beraat (kararı) mı var? |
44 | Yoksa: "Biz yardımlaşan bir topluluğuz." mu diyorlar? |
45 | Her halde o topluluk bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler. |
46 | Daha doğrusu onların asıl buluşma zamanları kıyamettir. Kıyamet ise daha acı ve daha bela ve beterdir. |
47 | Muhakkak ki, suçlular şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler. |
48 | O gün yüz üstü ateşe sürüklenecekler! "Tadın neymiş cehennemin dokunuşu!" diye. |
49 | Haberiniz olsun ki, Biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır. |
50 | Emrimiz (işimiz, buyrultumuz) yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir! |
51 | Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hari düşünen? |
52 | Bununla beraber işledikleri herşey defterlerdedir. |
53 | Küçük, büyük hepsi satıra geçmiştir! |
54 | Şüphesiz takva sahipteri cennetterde nur içindedirler. |
55 | Kudretine nihayet olmayan padişahlar padişahının yüce huzurunda doğrulara has mecliste! |
ReadTheQuran.org |