Çeviriler | Sureler |
TÜRKÇE, E.HAMDi YAZIR | |
56 - Vakia | |
Bismillahirrahmanirrahim | |
1 | o vakıa (kıyamet) bir koptu mu, |
2 | onun oluşuna yalan diyen dil olmaz. |
3 | İndirir, bindirir. |
4 | Yer şiddetle sarsıldığı. |
5 | dağlar serpildikçe serpildiği, |
6 | hepsi dağılıp toz duman haline geldiği, |
7 | siz de üç sınıf olduğunuz zaman, |
8 | ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar! |
9 | Solda solun adamları, ne mutsuzdur onlar! |
10 | önde, en öne geçenler, işte o ileride olanlar! |
11 | Naim cennetlerinde (Allah'a) yakın olanlardır. |
12 | Nimet cennetlerindedirler. |
13 | Çoğu öncekilerden, |
14 | biraz da sonrakilerden, |
15 | cevherlerle işlenmiş tahtlar üstünde, |
16 | karşı karşıya kurulmuşlar. |
17 | Etraflarında taze kalan küpeli genç hizmetçiler dolaşırlar. |
18 | Main'den doldurulmuş küpler, ibrikler ve kadehlere, |
19 | bu içkiden ne başları ağrıtılır ne de içtiklerini tüketirler. |
20 | Meyve beğendiklerinden, |
21 | kuş eti istediklerinden, |
22 | iri gözlü huriler, |
23 | saklı inciler gibi, |
24 | işledikleri amellere mükafat için. |
25 | Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz. |
26 | Tek işittikleri söz: "Selam, selam!" |
27 | Sağın adamları ise, ne sağın adamları! |
28 | Dalbastı kirazlar, |
29 | salkım muzlar içinde, |
30 | uzamış bir gölge, |
31 | uzamış bir gölge, |
32 | bir çok meyve, |
33 | (ki) bunlar ne eksilir, ne de yasaklanırlar, |
34 | yüksek döşekler (üstündedirler). |
35 | Biz onları yeniden inşa etmişizdir, |
36 | onları bakire kılmışızdır, |
37 | kocalarını çok seven aynı yaşta, |
38 | sağın adamları için. |
39 | Bir çoğu önceki (ümmet)lerden, |
40 | bir çoğu da sonrakilerdendir. |
41 | Solun adamları ise, ne solun adamları! |
42 | İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, |
43 | kapkara boğucu dumandan bir gölge, |
44 | ne serin, ne de rahatlatıcı! |
45 | Çünkü onlar bundan önce varlık içinde keyiflerine düşkün şımarık müsriflerdi. |
46 | Büyük günahda ısrar ediyorlardı; |
47 | ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten biz mi bir daha diriltileceğiz? |
48 | önceki atalarımız da mı? |
49 | De ki: "Muhakkak. öncekilerin ve sonrakilerin tümü, |
50 | belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır! |
51 | Sonra siz, ey sapık inkarcılar, |
52 | mutlaka bir ağaçtan, zakkumdan yersiniz, |
53 | karınlarınızı onunla doldurursunuz, |
54 | üstüne de kaynar su içersiniz, |
55 | susuzluk illetine tutulmuş kanmak bilmeyen develerin içişi gibi içersiniz. |
56 | İşte ceza gününde onların konuklukları (ağırlanışları) böyledir! |
57 | Sizi Biz yarattık, hala tasdik etmeyecek misiniz? |
58 | Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz maniyi? |
59 | Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan Biz miyiz? |
60 | Aranızda ölümü Biz takdir ettik ve Bizim önümüze geçilmez. |
61 | Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışta var etmek üzereyiz. |
62 | Muhakkak ilk yaratılışı biliyorsunuz. O halde düşünsenize! |
63 | Şimdi gördünüz mü o ektiğiniz tohumu? |
64 | Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? |
65 | Dilesek onları elbette bir çöpe çevirirdik de ağzınızda şöyle geveler dururdunuz: |
66 | "Muhakkak biz çok ziyandayız. |
67 | doğrusu büsbütün mahrum olduk!" |
68 | şimdi gördünüz mü o içtiğiniz suyu? |
69 | Buluttan onu siz mi indiriyordunuz. yoksa Biz miyiz indiren? |
70 | Dileseydik onu acı bir çorak yapardık. O halde şükretseniz ya! |
71 | Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü? |
72 | Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa Biz miyiz inşa eden? |
73 | Biz onu hem bir ihtar, hem de alandaki muhtaçlara (çöl yolcularına) faydalı kıldık |
74 | O halde Rabbini o büyük adıyla tesbih et! |
75 | Artık yok, yıldızların yerlerine yemin ederim; |
76 | bilseniz o, gerçekten çok büyük bir yemindir. |
77 | Ki bu, hakikaten çok değerli bir Kur'an'dır. |
78 | Korunan bir Kitapta; |
79 | ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez; |
80 | Alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir! |
81 | Şimdi bu kelama siz yağ mı süreceksiniz? |
82 | Ve rızkınızı tekzibiniz ( nasibinizi yalanlamanızdan ibaret) mi kılacaksınız? |
83 | O halde can boğaza geldiği vakit, |
84 | ki o zaman bakar durursunuz, |
85 | Biz ise ona sizden daha yakınızdır, fakat siz göremezsiniz! |
86 | Haydi, eğer dine boyun eğmeyecek, ceza çekmeyecek iseniz, çevirsenize o canı geri, iddianızda doğru iseniz! |
87 | Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz. |
88 | Ama o (can çekişen kişi) Allah'a yakın olanlardan ise, |
89 | (ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cennet vardır. |
90 | Eğer sağın adamlarından ise, |
91 | artık selam sana, sağın adamlarından. |
92 | Ama o yalanlayan sapıklardan ise, |
93 | muhakkak konukluğu kaynar su |
94 | ve yaslanacağı cehennemdir! |
95 | Kesin gerçek budur işte! |
96 | Haydi Rabbini büyük ismiyle tesbih et! |
ReadTheQuran.org |